ROMANTIZM de KONU
- Görsel kalite ve estetik (manzaralar, portreler, harabeler vs) ön plana çıkarken, duyguların sunumu (yalnızlık, ölüm vs) konu olaral işlendi.
- Romantik yaklaşımda düşünüş, duygular ve hayallere (illüzyonlara) dayanır.
- Anlatım biçimi ve işleniş konunun kendisi kadar önemlidir. Bu düşünce fotoğrafa uygulandığında kandid fotoğraf ve haber fotoğrafına karşı bir tez oluşturur.
- Fotoğrafta Romantizm’in kökleri 19. yüzyılda profesyonel portre stüdyolarında oluşturulmuş dekorlarla yapılan çekimlere dayanır.
- Desenli fon perdeleri, konuyu destekleyici aksesuarlar ve süslemeler zamanın zevkini yansıtır.
- Romantizm’de biçimsel gelişmeler 1920-1930 yılları arasında portre fotoğrafçılığının en keyifli günlerinde zirveye ulaştı. Bu başarıda moda dergilerinin de payı oldu.
- Fotoğrafçılar kendilerini büyük bir izleyici kitlesiyle beraber şıklık, zerafet ve cazibeyi göstermeleri gereken alanda oluşturulan yoğun bir rekabetin ortasında buldular.
- Baron De Meyer gibi ilk moda fotoğrafçıları, Pictorializm ile tiyatral yaklaşımı başarılı bir şekilde birleştirdiler. De Meyer yeni ortaya çıkan sesli filmin ışıklandırma yöntemlerinden etkilenerek eserler verdi.
- Romantik Fotoğrafın en iyi örnekleri 1930′lu yıllarda yayınlanan moda dergileri Vogue, Harper’s Bazaar ve Vanity Fair‘de görülmektedir.
- 1930′u takip eden yıllar içerisinde Avrupa’daki “Yeni Objektiflik” hareketi ve Amerika’daki “Yalın Fotoğraf” biçimleri Romantizm’e karşı tepki oluşturdu.
- 1950′lerde Romantizm’in Gerçekçilik üzerinde etkisi hala sürüyordu.
- 1960′ların başında Yousuf Karsh’ın çalışmalarında olduğu gibi kompozisyonda Low-key ve high-key portreler çekildi.
- Yine 1960 larda endüstri tanıtımında kullanılan ve sözü edilen Low-Key Fotoğraf, dramatik biçimin yansıtıldığı ticari fotoğrafın kullanımı da epey arttı.
- 1970′lerde ise, 1930′ların havasına nostaljik dönüş moda oldu. Bu dönemde fotoğrafda Pictorializm’in müdahaleci tekniklerine ilgi tekrar canlandı.
- Romantizm tekniklerini kullanan birkaç günümüz fotoğrafçısının dışında dekoratif kurgu kompozisyonlar ve incelikli biçimde hazırlanmış romantik akımın projeleri geniş çaplı bir kabul sağlayamadı.
Gertrude Kasebier (1852-1934)
- Sergilediği portreler konu ve işleniş bakımından romantiktirler.
- Fotoğraflar çok tipik bir şekilde evin içinde veya yakın çevresinde çekilmiş olup, genellikle kadınların ve çocukların yer aldığı müdahale edilmemiş kompozisyonlardır.
- Fotoğraflarına koyduğu isimler genellikle, fotoğrafta görüleni sade bir şekilde belirtir (“The Dance”, “The Letter”, “The Sketch” – Dans, Mektup, Skeç gibi).
- Başlıklar nadiren yansıtılmak istenen duyguyu aktarırlar (“The War Widow and Blessed art Thou Among Women”).
- Fotoğraflarında tepe veya geri aydınlatmada yumuşak ışık kullanmayı tercih eder.
- Bazen hafif bir soft objektif, fotoğraflarında beyaz alanları daha parlaklaştırır. Koyu gölgeler ve platin kağıda yapılan baskılarla bu etkiler artırılır.
- Kasebier gibi, kadın fotoğraflarıyla tanınır.
- Bazı fotoğrafları Degas’ın balerin resimlerini hatırlatır.
- Kompozisyonları grafik açıdan dengelidir.
- Fotoğraflarında yer alan kişiler gerçek gibi durmazlar. Yumuşaklık sağlayan etkiler, hareket ve gelen ışığın içinde eriyerek romantik bir incelik, zerafet duygusu bırakırlar.
- Bir amatör olarak Meyer, Stieglitz’den ve aralarına katıldığı Photo-secessionistler’den etkilendi.
- Meyer photo-secessionistlerin amatör yaklaşımları ile profesyonel moda ve reklam dünyasını birleştiren bir fotoğrafçıdır.
- Romantik etkiler elde edilen kendi geliştirdiği ışıklandırma yöntemini kullandı. High-Key fotoğraflar çekti.
- Tepe ve geri plan için birçok ışık ve soft focus objektifler kullanıp, büyülü bir atmosfere sahip fotoğraflar çekti.
- De Meyer kadın fotoğrafı çekerken mücevher ve parlak saten giysiler, döşemeler, takı ile mermer zemindeki parlamaları kullanarak zengin bir görünüş içinde fotoğrafladı.
- Perde veya elbise kumaşının dökümünü biçimlendirme, çiçeklere çiğ yapmış gibi su püskürtmek gibi düzenlemeler kullandığı yöntemler arasındadır.
- 1913′den 1940′lı senelerin başlarına kadar De Meyer önce Vogue ile, daha sonra, Harper’s Bazaar’da ünlü kişilerin fotoğrafçısı olarak çalıştı.
- Hollywood’dan çok önce arzu uyandıran kadın fotoğrafları çekmiştir.
- Beaton, Meyer’den çok açık bir biçimde etkilenmiştir. Fotoğrafçı, yazar ve ressam olduğu kadar, sahne ve kostüm tasarımcısıydı.
- Bir fotoğrafçı olarak, 1920 ve 1950 arasında Harper’s Bazaar ve Conde Nast yayınlarında portre ve moda bölümlerinde şeflik yaptı.
- Fotoğrafları, ince ince her noktasına emek verilmiş çiçek ve ışıklarla desteklenerek yaşayan bir ortam gibi görünen stüdyo düzenlemeleridir.
- Romantik-epik tiyatro prodüksüyonundaki bir sahne düzeninde görülen ayrıntılı dekoru veya Fragonard ve Gainsborough’un portrelerindeki düşsel çevreyi çalışamalarında yaratmaya çalıştı.
- Bu düzenlemeler, fotoğrafı çekilen aktörler, artistler, yazarlar veya yüksek sosyetenin üyelerinin kişiliklerine uyduruldu.
- Daima high-key etkilerini kullandı ancak bu etkiler hiçbir zaman durağanlık yaratmadı.
- Kurguları sanat dünyasındaki Rokoko, Sürrealizm veya Art Deko gibi akımlara, ince bir zeka ürünü olarak referans oluşturdular.
- 1960′larda elitlik ve romantizm tekrardan yalın bir anlatım haline gelince yaklaşımı önem kazandı ve güncel hale geldi.
- Karsh ünlü erkek portreleriyle tanınır. 1940 ve 1950′lerde özellikle, dünyanın birçok siyasi liderinin fotoğrafını çekti. Meşhur bilimadamları, müzisyenler, yazarlar ve ressamların içlerindeki gücü Julie Margaret Cameron’dan öğrendiği şekilde ortaya koyar.
- Dramatik, Hollywood stili, low-key çalışır. Tipik bir Karsh fotoğrafı modelin baş ve omuzlarını gösterir. Görüntüler olağanüstü ışıklandırma ve poz sonucu dramatik hale gelir.
- Çok sert bir ışık elde ettiği fotoğraflarda, sayısız ışık kaynağı son derece kontrollü olarak kullanmıştır. Bu aydınlatma zengin bir dokuyu, objektifi ise her bir gözenek ve kırışığı ortaya çıkartmaktadır.
- Karsh, dikkati yüzde toplamak ve karakteri ortaya çıkarmak için sıklıkla elleri görüntüye sokar.
- Baskıları kusursuz ve müthiş bir ton aralığına sahiptir. Karsh’ın portreleri kusursuz teknik kalite ve dramatik bir işleme biçimi ile yaratılır.
- Çağdaşları üzerinde çok etkisi olan biçimi birçok sokak fotoğrafçısının etkilenmesine ve taklit etmelerine yol açtı.
- “Faces of Destiny”, “Portraits of Greatness”, “In Search of Greatness” gibi kitapları yayınlanmıştır.
- 1930′larda Avrupalı fotoğrafçılar Yeni Objektiflik’den ve Albert Renger Patzsch’dan etkilendiler.
- Döneminde, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra reklam fotoğrafçılığında uzmanlaşıldı ve 1940′ların sonlarına doğru, savaştan sonra tekrar inşa edilen 1950′lerin endüstrisi, fotoğraf için önemli bir pazar haline geldi.
- Walter Nurnberg, İngiltere’de Adolf Morath gibi başı çeken fotoğrafçılar ve Amerika’da Ard d’Aison reklam fotoğrafından endüstri ve onun işleyişini yeni dramatik birbiçimde fotoğraflamaya döndü.
- Nurnberg, özellikleri ve elişçiliğini ele aldığı siyah beyaz fotoğrafta oldukça ustalaştı.
- Karsh ‘la aynı tarzda, Hollywood vari ışıklandırma ve çok keskin ayrıntı, endüstri ve onun işleyişine dramatik ve romantik bir bakış ekledi.
- Endüstriyel yapı ve makineleşme içindeki basit formlar Nurnberg’in fotoğraflarına dinamik ve güçlü bir yapı sağlar. Ustaca alışılmadık açılar kullanır ve yerleştirdiği sayısız ışık kaynağıyla stüdyoyu bir fabrikaya çevirir.
- Çok dikkatli bir organizasyon ve ışık kontroluyla, çevredeki kirlilik ve dağınıklığı, karanlık bir geri plan içinde eriterek yok eder.
- Çalışmaları son derece güncel ve endüstriyel olmasına rağmen, tiyatral bir biçimde ortaya konmuştur.
- Endüstriyi fotoğrafladığı çekimlerinde, işindeki hassaslığının kalitesinin ve dikkatin ifadelendirilmesinin ölçebilmenin bir yöntemi gibi endüstri, olabildiğince güzel gösterilmeye çalışılmıştır.
- 1930′larda Yeni Objektiflilik, kadın ve çocuk fotoğrafı çeken, gayet ciddi fotoğrafçıların büyük bir çoğunluğunu birdenbire etkiledi.
- Yukarıdan ışıklandırma, diffüze ayrıntılara ek olarak da dış mekanı tasvir eden resimlerden oluşan fonlar çok yaygın bir hale geldi.
- Marcus Adams’da bu stilin ustalarından birisidir.
- Özellikle çocukları çekerken ve kraliyet ailesini fotoğrafladığı çalışmasında oldukça sıradışı ve başarılıdır.
- Görüntüyü yumuşatma etkilerini, çoğunlukla karanlık odada elde eder. Bu etkiler onun çalışmalarının karakterini göstermesinde yardımcı olur.
- Mobilya tasarımcısı ve dergi sanat yönetmeni Hamilton, 1960′ların sonunda fotoğrafla ilgilenmeye başladı.
- Özellikle romantik genç kız fotoğraflarında uzmanlaşan Hamilton, halen Fransa’da çalışmalarını sürdürmektedir.
- Çalışmalarında tipik olarak tatlı bir erotizm’i softla yakalar.
- Dekor olarak görülen planlar gerçek hayatın parçasıdır.
- Güneşin, kırmızılaştıran etkisi vardır, ayrıntıda yumuşama görüntü içinde yer alan çok sıradan konuları ortaya çıkarır.
- Neredeyse sadece renkli çalışır.
- Moon 1960′larda fotoğrafa başlayan eski bir modeldir.
- Hamilton’ın stiline benzer bir biçimde Sarah Moon’da soft görüntü elde edeceği teknikleri kullanır.
- Fotoğrafları alışılmamış bir gren yapısında, renkler değiştirilmiştir.
- Fotoğraflarındaki teknik birçok izlenimci fotoğrafçının da kullandığı yöntemdir.
- Viktorya dönemine benzer bir hava taşıyan güçlü romantik moda fotoğrafları çeker.
- Küçük boyutlu ve hızlı film kullanır. Filmlerini kondansör mercek kullanarak büyütme yapar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder